PSİKOLOJİK İLK YARDIM

Travmaya sebep olan olaylar sonrasında insanlara nasıl psikolojik destek sağlayabiliriz?

Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization), psikolojik ilk yardımı, “ciddi kriz yaratan olaylar sonrasında, maruz kalan insanları desteklemek için insani, destekleyici, pratik yardım” olarak tanımlamıştır. Psikolojik ilk yardımda amaç, travma sonrası stresi azaltmak hatta mümkünse yok etmektir. Deprem, sel, yangın gibi doğal afetler, işkence, savaş ve tecavüz gibi insan kaynaklı travmalar, kazalar ya da beklenmedik kayıplar gibi travmatik olaylarda psikolojik ilk yardım gerekir. Travmanın tam olarak ne olduğunu anlamak gerekirse travma, ani bir şekilde meydana gelen bir olay sonrasında kişinin kendisine, çevresindekilere ve dünyaya bakışının, inanç sisteminin ve adalet anlayışının değişmesidir.

Psikolojik ilk yardım neleri içerir, bireylere nasıl yaklaşılması ve iletişim kurulması gerekir?

İlk olarak güvenli bir ortam kurulmalı ve öncelikle kendini tanıtarak bireylerle rahatsızlık uyandırmayan bir yakınlık kurulmalı. Kısa ve anlaşılır bir dil kullanılmalı, gelebilecek tepkilere anlayışlı ve hazırlıklı olunmalı. Bireylerin gereksinimleri öğrenilmeli ve kendi alanımızla ilgiliyse ilgilenilmeli fakat mağdur ilk anlarda battaniye, su gibi başka şeyler isteyebilir. Bu durumda kişiyle bağ kurabilmek için yardımcı olunmalı ve yönlendirme yapılmalı. Ağrı, yara varsa uzman kişilerle müdahale edilmeli. Olay hakkında gerçekçi bilgi edinmeye çalışılmalı. Kişi, olay üstünden zaman geçmiş olsa bile şoktan yanlış hatırlayabilir, bu sebeple gerçekçi bilgi edinmek oldukça önemlidir. Mümkünse kişinin yakınlarıyla iletişim kurmasını sağlamak ve nefes egzersizi, rahatlama gibi psiko-teknikleri öğretmek oldukça etkili olabilir. Daha sonrasında siz gittiğinizde mağdur bu durumdan olumsuz etkilenebileceğinden diğer yardım ekipleriyle tanıştırılıp size nereden ulaşabilecekleri konusunda bilgi verilmeli.

Tüm bu süreçlerde önceden Pratik yapılabiliyorsa yapılmalı ve paniğe kapılınsa bile sakin kalıp nazik olarak mağdurlara örnek olunmalı. Oldukça fazla soru sorsada bu sorulara yaşı ve statüsüne dikkat ederek sabırla cevap verilmeli ve eğer çevirmen kullanılıyorsa iletişim kurulan bireyin direk gözlerine bakarak konuşulmalı. Ayrıca görünür ve kolay ulaşılır olmak da oldukça önemli. Bunun için turuncu, sarı gibi dikkat çekici renklerde yelekler tercih edilebilir.

Kültürümüzde damdan düşenin halinden en iyi damdan düşen anlar diye bir anlayış vardır fakat bu tam olarak doğru değildir. Çünkü herkesin düşüşü farklıdır ve kişilerde farklı etkiler oluşabilir. Hiçbir tepkiyi yargılamadan anlayışlı olmalıyız.

Uzak Durulması Gerekenler:

Travmaya sebep olabilecek ciddi olaylarda insanların ilk başlarda verebileceği tepkiler normaldir. Bu tepkileri olağan dışı olarak algılayıp patolojik sonuçlar çıkarılmamalı. Mağdurlarla iletişim kurmaya çalışılırken onlara karşı öğretmen gibi davranılmamalı. Ayrıca ilk saatlerde kişiler şokta olabileceği için detaylı bilgi almak için zorlanılmamalı.

Riskli gruplar:

Riskli gruplarda şaşkın bakmak, saldırgan olmak, içine kapanmak, derinlere dalmak veya sürekli ağlamak gibi tepkiler görülebilir. Bunlar evrensel tepkilerdir. Riskli gruplarda öncelik verilmesi gerekenler:

  • Çocuklar (en önceliklidir)
  • Fiziksel Zarar alanlar
  • Ergenler
  • İlk müdahale ekipleri
  • Hamileler
  • Ailesini kaybedenler
  • Anneler / Kadınlar

Sevdiklerini kaybedenlerle konuşurken dikkat edilmesi gerekenler:

Ölen kişi hakkında konuşurken kesinlikle ölen kişinin ismi kullanılmalı. Yakınını kaybeden kişiye hissettiklerinin normal olduğunu ve bu duyguların bir süre daha devam edeceği açıklanmalı. Ebeveynlerini kaybeden çocukların yaşlarına göre etkilenebileceklerini ve gelişimlerinin gerileyebileceğini unutmamak gerekir. Ayrıca ölümü ceza olarak algılayabileceğimiz için özellikle çocuklara onun bir suçu olmadığını anlatmamız gerekir. Yakınını kaybedenler cenazeye gitmek istemezse bu tepkisini ayıplamayıp zorlama yapılmamalı. Fakat gitmek ve görmek isterse de izin verilmeli. Kişilerde Allah niye bunu bana verdi? gibi sorgulamalar oluşabilir, bu tarz soruları yanıtlamaya çalışmamalıyız. Eğer kişi dini bir cevap isterse bu alanla ilgilenen kişilere yönlendirme yapılabilir. Yakınını kaybedenlere illa bir şey söylememize gerek yoktur, çoğu zaman yanında olmak bile yeterli olur. Fakat söylenmemesi gereken şunlardır:

  • Seni anlıyorum
  • O şimdi huzur içinde
  • Neyse ki çok çekmedi/güzel öldü
  • Hepimizin gideceği yer
  • Allah insana kaldırabileceğinden fazlasını vermez
  • Sen elinden geleni yaptın
  • Artık evin erkeği/annesi sensin (çocuklara)
  • Zamanla geçecek
  • Boşver başka şeyler konuşalım
  • Sen güçlüsün
  • Kötünün kötüsü vardır

Son olarak, insanlara yardımcı olmak, zor durumlarında onlara destek olmak çok önemlidir. Fakat bu desteği sağlarken kendi psikolojimize de önem vermek çok önemlidir. Eğer yeterli bilgiye ve duygusal sağlamlığa sahip değilsek elimizden gelebilecek farklı alanlarda yardımlara yönelebiliriz. Unutulmamalıdır ki her türlü yardım oldukça kıymetlidir.

Yazar: Nurefşan Ülker

Eda Işıl Sükan