You are currently viewing Bağımlılıkta Motivasyonel Görüşme

Bağımlılıkta Motivasyonel Görüşme

  • Post author:
  • Post category:Genel
  • Post comments:0 Yorum

Bağımlılık, günümüz toplumunda yaygın olarak karşılaşılan ve giderek artan önemli bir sağlık sorunudur. Bu sorun bağımlı kişinin fiziksel, psikolojik ve sosyal işlevselliğini, ayrıca kişinin ailesini, sosyal çevresini ve toplumun tüm kesimlerini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle, bağımlılıkla mücadelede etkili tedavi yöntemleri geliştirme ve uygulama çabaları gitgide artmaktadır. Bu yöntemlerden birisi William R. Miller ve Stephen Rollnick tarafından 1983 yılında geliştirilmiş olan “Motivasyonel Görüşme” dir.

Bağımlılıkta motivasyonel görüşme, bağımlılık problemleriyle mücadele eden bireylerin tedavi sürecinde yaygın olarak kullanılan etkili bir terapi yöntemidir. Bu görüşmeler, bağımlılığı olan kişilerin değişim sürecine yönlendirmek, içsel motivasyonlarını artırmak ve olumlu davranış değişikliklerini teşvik etmek amacıyla gerçekleştirilir. Zorlayıcı olmaktan çok ikna edici, tartışmacı olmaktan çok destekleyicidir.

Motivasyonel görüşmelerde, bireylerin bağımlılıkla ilişkili olumsuz sonuçlarını ve yaşadıkları güçlükleri anlamaları teşvik edilir. Terapist, bireylerin kendi içgörülerini keşfetmelerine ve değişim için içsel güçlerini harekete geçirmelerine yardımcı olur ve değişim yapma konusundaki güçlüklerini ele alarak onları destekler. Motivasyonel görüşmelerde, olumlu ve ulaşılabilir hedefler belirleme, güven oluşturma ve bireyin kendini değerli hissetmesine odaklanma önemlidir. Böylece, bireyler kendi motivasyonlarını keşfederek, bağımlılıkla başa çıkmak için içsel güçlerini harekete geçirebilirler. Bağımlılıkta motivasyonel görüşme, bağımlılıkla mücadelede etkili bir araç olup, bireylerin daha sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemelerine ve bağımlılıktan kurtulmalarına destek olur. 

Motivasyonel görüşmenin uygulamasında kullanılan temel ilkeler şunlardır:

Empati:

 Terapistin, bireyin durumunu anlamak ve onun bakış açısını doğru bir şekilde yansıtmak için empati göstermesi önemlidir. Carl Rogers’ ın tanımlandığı gibi yansıtmalı dinleme ya da doğru empati çok önemlidir. Burada sıcak, destekleyen, saygı duyan, ilgilenen bir yaklaşım kastedilmektedir. Amaç, danışmanın kişinin yaşantılarıyla özdeşim yapabilme eğilimi değildir, başkasının anlatmaya çalıştıklarının ne olduğunu anlamaya çalışmaktır. Kabul etme değişimi kolaylaştırır. Burada kabullenme, aynı fikirde olma ya da onaylama ile aynı şey değildir. Empatik ve yansıtmalı dinleme (reflective listening) görüşmenin en başından itibaren ve tüm motivasyonel görüşme boyunca uyulması gereken bir kuraldır. Bu tutum, bireyin güven duygusunu güçlendirir ve tedavi sürecine olumlu bir şekilde katkı sağlar.

Yönlendirme-Çelişkilerin ortaya çıkarılması: 

Terapist, bireyi değişime yönlendirmede direktif bir tutum benimseyebilir. Bireyin iç motivasyonunu artırmak için, terapist belirli hedeflere ve olumlu davranış değişikliklerine yönelik bir rehberlik sağlar.Burada amaç kişinin bulunduğu yer ile olmak istediği yer arasındaki çelişkiyi anlamasını sağlamaktır. Bir kişinin şimdi bulunduğu durum ve hedefi arasındaki ya da şu an olan ve gelecek için biçtiği değer arasındaki farklılığın derecesi değişim için algılanan önem olarak düşünülebilir. Olaylar arzu edilen veya beklenen amaçtan fazlaca farklılaştığında değişim için motivasyon başlar. Değişim için istekli kişi danışan olmalıdır. Kişiler genellikle başka insanların onlara söylediklerinden ziyade kendi amaçları ve istekleri doğrultusunda ikna olurlar. Danışanla danışman değişim konusunda tartışma içerisinde olmamalıdır  Motivasyonel görüşme birbiriyle boğuşma yerine daha çok aheng içinde eşlerin dansı gibidir. Motivasyonel görüşme iyi yapıldığında, endişeleri, değişim için nedenleri, öz yeterliliği ve değişim niyetlerini seslendiren danışman değil, danışan olmalıdır.

Dirençle çalışma: 

Motivasyonel görüşme bir savaş değildir. Danışmana düşen danışana değişim yönünde yeni bir yol, hız kazandırmaktır. Burada kastedilen algılamadaki değişikliktir. Danışman yeni hedefler veya bakışlar getirmez. Danışan yeni bakış açılarını görmeye davet edilir.

Özgüven ve Destek:

 Motivasyonel görüşmede bireyin kendi değişim potansiyelini fark etmesi için destekleyici bir ortam sunulur. Bireyin kendini değerli hissetmesine ve değişimle ilgili güvenini artırmaya yönelik çalışmalar yapılır. Kendine yeterlilik değişim için anahtar bir etkendir ve özellikle bağımlılığı olan kişilerin tedaviden iyi sonuç alması için bir ön belirleyicidir. 

Motivasyonel görüşme, bağımlılık tedavisinde çeşitli alanlarda başarıyla uygulanmaktadır. Alkol, madde bağımlılığı, kumar bağımlılığı gibi farklı bağımlılık türlerinde, bireylerin tedaviye uyumunu artırmak ve geri dönüşümleri önlemek için etkili bir stratejidir. Motivasyonel görüşme, bireylerin motivasyonlarını güçlendirerek tedavi sürecine daha aktif ve istekli katılmalarını sağlar. Ayrıca, gerileme dönemlerinde yeniden motive olmalarına ve tedavi planına bağlı kalmalarına yardımcı olabilir.

Bağımlılıkta motivasyonel görüşme, bağımlılıkla mücadelede etkili bir terapi yöntemi olup, bireylerin içsel motivasyonlarını artırarak olumlu değişimler yapmalarına yardımcı olur. Motivasyonel görüşme alan yazını gözden geçirildiğinde özellikle çeşitli bağımlılık davranışlarında etkinliğinin desteklendiği görülmektedir. Motivasyonel görüşme sıklıkla bireysel bir uygulama olarak görülse de grup uygulamalarında da kullanıldığını gösteren çalışmalar mevcuttur. En güçlü etkinlik kanıtı bir madde kötüye kullanımı tedavisine başlama ve sürdürme (tedavide kalma) oranlarının arttığının görüldüğü ‘madde bağımlılığı’ alanında bulunmuştur. Teorik temelleri ve klinik uygulamaları göz önünde bulundurulduğunda, motivasyonel görüşmenin bağımlılıkla mücadelede daha yaygın bir şekilde kullanılması ve tedavi başarı oranlarını artırması beklenmektedir. Fakat, bu yöntemin etkinliğini daha iyi anlamak ve geliştirmek için daha fazla araştırma ve klinik çalışma gereklidir.

 

Yazar: Büşra Nurefşan Ülker

Bir cevap yazın